Türkiye’den 16 üniversite, dünyanın en büyük memleketler arası eğitim tepesi olarak bilinen Milletlerarası Eğitimciler Derneği (NAFSA) Yıllık Konferansı ve Fuarı’na katıldı.
“Kapsayıcı Bir Geleceğe İlham Verme” temasıyla bu yıl 75’incisi düzenlenen NAFSA Yıllık Konferansı ve Fuarı, ABD’nin başşehri Washington’da başladı.
Yüksek öğretimde yeni trendler, zorluklar, inovatif yaklaşımlar ve milletlerarasılaşma üzere alanlarda seminerler, çalıştaylar ile toplantıların düzenlendiği ve 4 gün sürecek fuarda, üniversite rektörleri, milletlerarası ofis yöneticileri ve milletlerarası eğitim programlarının yöneticileri başta olmak üzere bu alanda çalışan profesyoneller bir ortaya geldi.
Dış Ekonomik İlgiler Heyeti (DEİK) Eğitim İktisadı İş Konseyince Türk Hava Yolları takviyesiyle “Study in Türkiye” (Türkiye’de Okumak) pavilyonunun kurulduğu fuara, Türkiye’den 16 üniversite katıldı.
Türkiye’den fuara katılan üniversiteler ortasında, Akdeniz, Anadolu, Bezmialem Vakıf, Doğuş, Fırat, Hasan Kalyoncu, İbn Haldun, İstanbul Aydın, İstanbul Beykent, İstanbul Esenyurt, İstanbul Medipol, İstanbul Nişantaşı, İstanbul Okan, Karabük, Marmara ve Üsküdar üniversiteleri yer aldı.
Türk üniversiteleri, fuarda Türkiye’de sundukları inovatif, kapsayıcı ve çeşitliliğe vurgu yapan yüksek tahsil hizmetlerini milletlerarası paydaşlara tanıtma ve milletlerarası iş birliklerini geliştirme fırsatı buldu.
– Memleketler arası öğrenci sayısını 500 bine yükseltme hedefi
DEİK bünyesinde 16 üniversiteden 40’dan fazla temsilcinin iştirakiyle 2011 yılından beri faaliyetlerini sürdüren Eğitim İktisadı İş Kurulu Lideri Prof. Dr. İrfan Gündüz, AA muhabirine, eğitim iktisadının artık Türkiye’nin gelir kalemlerinden, hizmet ihracatının en değerli gelir kaynaklarından biri olduğunu söyledi.
Türkiye’de okuyan yabancı öğrenci sayısının 310 bin olduğunu belirten Gündüz, “Aslında Cumhurbaşkanımızın bize koyduğu amaç 350 bindi ancak ben şuna inanıyorum ki bu yılın sonunda biz 500 bin öğrenciyi yakalarız.” dedi.
Gündüz, Türkiye’de okuyan öğrencilerin kendi ülkelerine döndüğünde Türkiye’nin birer lobisi olduğuna işaret ederek, bunun Türkiye açısından çok kıymetli olduğunu, bu öğrencilerin ileride Türkiye’yi tercih edeceklerini, Türkiye ile ticaret yapacaklarını ve bu öğrencileri bir altyapının en kıymetli ögeleri olarak değerlendirdiklerini, Türkiye’nin eğitim iktisadına, dışarıdan gelecek öğrencilere kıymet vermesinin temel sebebinin bu olduğunu anlattı.
– “Türkiye yabancı öğrenciler açısından çok cazip bir pozisyona geldi”
Salgında lojistik ve tedarik zincirinde yaşanan sorunları anımsatan Gündüz, bunun akabinde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın getirdiği güç krizi ile enflasyon nedeniyle bütün dünyada eğitimin değerli hale geldiğini aktardı.
Gündüz, “Türkiye gerek salgında gösterdiği muvaffakiyetten ötürü gerekse şu andaki ekonomik durumundan ötürü bilhassa yabancı öğrenciler açısından çok cazip bir pozisyona gelmiştir. Körfez ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri, İslam dünyası, Türk dünyası çocuklarını artık Amerika yahut Avrupa yerine Türkiye’de okutmayı tercih ediyorlar.” dedi.
ABD ve Avrupa’daki hayat pahalılığı nedeniyle Türkiye’dekilerin de çocuklarını Türkiye’de okutmayı tercih ettiğini belirten Gündüz, Türkiye’nin pozisyonunu güzel kullanarak bu fırsatı yeterli değerlendirmesi ve Türkiye’ye gelecek öğrenci sayısını artırması gerektiğini vurguladı.
Gündüz, gelecek periyot gayelerine de değinerek, yabancı öğrenci sayısını ve kaliteyi artırmanın yanı sıra yabancı ülkelerde Türk üniversiteleri kurmayı hedeflediklerini de lisana getirdi.
– “Uluslararası öğrencilerin Türk iktisadına önemli katkılar sağladığını söyleyebiliriz”
Yükseköğretim Şurası (YÖK) Yürütme Heyeti Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan da YÖK olarak uluslararasılaşmaya önemli bir değer verdiklerini söyledi.
Gündoğan, “Uluslararası öğrenci sayımız şu anda 310 bine ulaştı, önümüzdeki yıl için 500 bin maksadımız var. Sayın Cumhurbaşkanımızın da koymuş olduğu maksat, bunun en kısa vakitte, bir kaç yıl içerisinde 1 milyona ulaşması.” dedi.
Türkiye’nin yükseköğretim alanında son yıllarda çok önemli atılımlar yaptığına dikkati çeken Gündoğan, Türkiye’nin yükseköğretim alanında Afrika’dan Asya’ya Avrupa’dan Amerika’ya tüm coğrafyalardan gelecek öğrencilere her vakit kapılarını açtığını lisana getirdi.
Gündoğan, yükseköğretimin eğitimin yanı sıra ekonomik boyutu olan bir dal olduğunu belirterek, “Özellikle milletlerarası öğrencilerin Türk iktisadına önemli katkılar sağladığını söyleyebiliriz, önümüzdeki periyotta de bu katkılar devam edecek.” dedi.
Türkiye’de seçim sürecinin geride bırakılmasıyla önümüzdeki periyotta yurtdışından ülkeye çok daha fazla talep olacağını düşündüklerini vurgulayan Gündoğan, Türkiye’nin çok kaliteli üniversiteleri olduğunu, ülkenin tıptan sıhhate, mühendislikten, hoş sanatlar ve toplumsal bilimlere kadar tüm alanlardaki öğrencilere kapısının açık olduğunu kaydetti.
– “Yurt dışında daha fazla görünür olmamız lazım”
Gündoğan, NAFSA Yıllık Konferansı ve Fuarı’nın üniversiteleri buluşturmak, memleketler arası alanda Türkiye’nin ve üniversitelerinin görünürlüğünü sağlamak açısından kıymet taşıdığına işaret ederek, gelecek periyotta de birçok coğrafyada Türk üniversitelerinin buluşacağı yeni fuarlar açmayı planladıklarını, YÖK’ün Ticaret Bakanlığı ile bu hususta bir protokol yapmaya hazırlandığını anlattı.
Fuarların memleketler arası öğrencilerin Türk üniversitelerini tanıması için değerli olduğunu belirten Gündoğan, “Üniversiteler olarak yurt dışında daha fazla görünür olmamız lazım, en büyük eksikliğimiz bu. Bizim üniversitelerimizin Avrupa’daki Amerika’daki Asya’daki üniversitelerden geri kalır hiçbir tarafı yok, çok başarılı üniversitelerimiz var.” diye konuştu.
Uluslararası öğrenciler için Türkiye’nin avantajlarına da değinen Gündoğan, ekonomik manada Türkiye’nin yabancı öğrenciler için uygun olduğunu, eğitimin kaliteli olduğunu, coğrafik olarak Avrupa ve Asya’ya yakın, istikrarlı ve inançlı bir ülke olduğunu aktardı.
